Niyette Sıkıntı Yok Nakitte Sıkıntı Var….
Perakende işletmelerden gelen haberler özellikle 2016 yılı için güzel sinyaller vermediği yönündedir. Tedarikçi ilişkisinden beklentiler, finansman arayışları ve karmaşık kafalar…
İşte gelinen nokta…
Özelikle gıda perakendeciliğinde yani market sektöründe eski metot işletmecilik modeli artık fayda sağlamıyor. Satınalmadan gelen alaylı patron şirketin en önemli birimini satınalma olarak görmeye devam ediyor. Unuttuğu tek şey büyüdüğünü hatta ne kadar büyüdüğünü görmemesidir. Ve büyümeyi de fiziksel olarak algılayanları da nasıl bir gelecek bekliyor düşünmek bile istemiyorum.
En iyi satınalmacı; “satacağı ürünü vadesinden önce satacağı miktarda alandır.” derdi sevgili hocam Ercüment TUNÇALP Bey.
Eğer bu kıstas uygulanıyorsa niyette de nakitte de sıkıntı olmayacaktır.
Perakende işletmeler sadece bir satış firması gibi yönetilmekten vazgeçilmelidir. Perakende bir al-sat işidir. Almak istediğiniz ürünü tedarik edersiniz ve önemli bir süreçten geçen ürün en faydalı bir şekilde satışla sonlandırılarak süreci tamamlarız. İşte önemli olan tedarik etmek değil artık. Tedarik ettiğiniz ürüne doğru karar vermek ve etkin karlı süreci işletmektir. Uygun fiyata alınabilir doğru ürün. Satılıncaya kadar yüksek zannettiğimiz brüt kar marjı satmadan önce eriyebilir. Bu durum da niyeti bozmaz nakiti bozar.
Bundan şu sonucu net bir şekilde çıkarmalıyız.
Perakende de iki hareket vardır:
1. Para Hareketi
2. Stok Hareketi
Yeni para birimimiz VERİDİR. Verilerini iyi analiz edemeyen patron fiziksel büyümede çare arayıp, ciroyu kar zannedip ilave yatırımlara yönleniyor. Yaptığı cironun %2-4 dışındaki oranın kendine ait olmadığını bilemediği için ve satınalmadan yetişen bu patron oluşan krizi yine satınalmacılarla çözmeye karar veriyor.
Çare uzun vadeli mal alımı. Üstelik ilave iskontolar.
Vadesini artıran ve ilave iskonto veren tedarikçi sayısı artıkça bizim marketçinin cari açığı artıyor. Vadeyi artıran tedarikçi mal basıyor ve satış hızı düşük barkotları ilave ediyor. Finans derdine düşen bizim patron yararı olmayan bu merhemden medet ummaya devam ediyor.
Bu durumu yaşayan ve çareyi yüksek cirolarda fiziksel büyümede arayan işletmelere şiddetli tavsiyelerimizden bazılarını sıralıyorum.
· Perakende işletmeler birer finans kuruluşu gibi yönetilmelidir.
· Al-sat-kullan-öde modelini uygulayacak satış modeli için strateji geliştirmeliler.
· Stok gün devir hızınızın vade ortalamanızın altında olmalıdır.
· Faaliyet dışı gelir adı altındaki ilave iskontolar yüzünden tedarikçi ile yüksek barkotla çalışmayınız.
· İnsana yatırım, sisteme yatırım para kazandırır anlayışını mutlaka oturtturunuz.
· Depo yönetimini artık güvendiğiniz vasıfsız akrabalarınıza değil, iş bilgisine güvendiğiniz ve sistem tarafından kontrol edilebilen vasıflı birilerine teslim ediniz.
· Satınalmacının performansını sadece fatura altı iskontolar ve brüt marj ile ölçmeyiniz. Kasadan geçen DIT seslerinin sahibi ürünlerden ölçünüz.
· ………………..
Sevgili perakendeciler. Sizler ülke ekonomisi içindeki önemli aktörlersiniz. Lütfen NAKİT AKIŞ YÖNETİMİ için ve evdeki hesabınızın tutması için BÜTÇE PLANLAMASINI mutlaka yapınız. Yapınız ki niyetiniz hep sağlam nakitiniz sürekli hep olsun.
Hasan AYDOĞAN
Yayınlanma Tarihi: 27 Haziran 2016