KORONA VİRÜSÜ VE AVM
İçişleri bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeyle geçtiğimiz gece itibari ile yarın çoğu işyeri radikal bir şekilde kapanıyor. Doğal olarak AVM içindeki sinemalar, fastfoodlar, lokantalar da kapanıyor. Bu hizmet alanların kapatılması virüsün bulaşması açısından hayati önem taşıdığına inanıyorum. Kararı bu yönüyle destekliyorum. Fakat işin bir de şu yönü var; birçok marka, yüksek kiralar, genel AVM giderleri ve düşük ciro karşısında giderek artan personel giderlerine dayanamayabilir.
Bir perakende eğitimcisi olarak iki gün üst üste AVM ziyaretleri yaptım. Tahmin edeceğiniz gibi AVM’ler bomboş. İçerde bulunan üç beş kişi önlem amaçlı olarak birbirine yanaşmıyor, satış personeli de gelen müşteriye “mümkünse hemen çıksanız” der gibi bakıyor. Perakende sektörünün sivil toplum örgütleri – AMPD, TPF, BMD- bu durum karşısında bir strateji geliştiriyordur diye tahmin ediyorum. Ve onlardan gelecek öneri ve çözümleri açıkçası öncelikle müşterilerim adına dört gözle bekliyorum.
Ücretsiz izin, yarı zamanlı ya da başka bir çözüm üreterek hem Corona virüsünün yayılmasının önlenmesi hem de markaların ekonomik olarak az zararla bu girdaptan çıkması sağlanmalıdır. Aksi takdirde markaların %70 varan indirimlerle ayakta durmakta zorlandığı dönemde, devam eden maliyetler karşısında siftahsız kapanan günleri kaldıramayabilirler.
Genel bir formülle AVM’lerin kapanması ya da yarı kapanmasının toplumda panik havası oluşturacağını düşünmüyorum. Bu bir tedbirdir. Camilerin münferiden ziyarete açık cemaat olarak namaz kılınmasının yasakladığı Müslüman ülkemizde AVM’lerin kapanması bana göre önemli bir adım olur.
Zaten alım gücümüzün bu kadar düşük olduğu bir dönemde AVM’lerdeki tekstil markalarının iş yapacağını kim düşünebilir ki? Herkesin tek derdi gıda. Sokağa çıkma yasağına ramak kaldı. İnsanlar gıda depoluyorlar. Danışmanlığını yaptığım süpermarketlerde bayram arifesini aratmayacak kadar yüksek cirolar yapılıyor. Bu arada bu cirolar da kimseyi uzun vadeli sevindirmesin, her şey yoluna girdiğinde süpermarketler bunun sıkıntısını ciddi olarak yaşayabilirler. Eve çekilen stoğun kendi içinde bir yanıtı var elbette…
Sonuç olarak AVM’lerde kişilerarası korunması gereken mesafeyi kimse sağlayamaz. Ne restoranlarda, ne kafelerde, ne de mağaza giriş çıkışlarında virüsün yayılması engellenebilir.
Fakat ben esas olarak virüsün oluşturacağı psikolojik travmalardan endişeliyim. Neredeyse gün boyu perakende sektörü sakinleriyle bu konuda fikir alışverişi yapan biri olarak bir dizi önerimi de maddelemek istiyorum.
- Devletin kurumlara ve bireylere bilgilendirmeler yapması ulusal moral açısından çok önemlidir. Açık söylemek gerekirse bir vatandaş olarak bugün virüs kaç kişiye bulaşmıştır bilgisinden daha ötesini bekliyorum.
- Perakende markalar için ekonomik paketler hazırlanması, çalışanları için mali destekler sağlanması toplum sağlığı için önemlidir. Unutmayalım, ülkemizin en büyük istihdam kaynağı perakendedir.
- Markalar bu dönemde, çalışanlarının öğrenme gelişim planlarını gözden geçirebilir, teknolojinin olanaklarından yararlanıp çalışanlarla kesintisiz iletişimi sürdürebilirler. Her insanın değer verilmeye, önemsenmeye ihtiyacı var. Mağazalar açık olacak, çalışanlarınız orada bekçilik yapacak ama bir yandan da işlerinde kopuyor olacaklar. Bu nokta uzun vadede değerlendirilmeli.
- Son olarak, AVM yönetimlerinin markalarla ortak daha cesur kararlar alması gerektiğinin de bir kez daha altını çizmek isterim. Dönem, dayanışma ve ortak strateji kurma dönemidir.