SATIN ALMA YÖNETİCİLERİ ENDEKSİ (PMI) NEDİR ?
PMI, (Purchasing Manager Index), pazar payı yüksek şirketlerin satın alma yöneticileri arasında yapılan aylık anketlerden elde edilen ekonomik göstergelerdir.
Bu şekilde, imalat, inşaat ve hizmet sektörlerindeki mal ve hizmet satınalma eğilimleri ile devamında da büyüme öngörüleri öğrenilmiş olur. Dolayısıyla ülkelerin büyüme tahminlerine ışık tutan, küresel anlamda da en fazla güvenilen endekslerden biridir.
Beş ayrı endeksin ağırlıklandırılması yoluyla hesaplanan birleşik bir endekstir.
Üretim hacmi, yeni siparişler, stok düzeyleri, tedarikçilerin teslim süreleri ve istihdam seviyesi sonuca etki eden alt kırılımlardır.
Ankete katılanlara; bu parametrelerin geçmiş dönemde hangi yönde geliştiği ve bir sonraki dönemde nasıl gelişmesinin beklendiği sorulmaktadır.
Sonuçlar; olumlu, olumsuz veya nötr şeklinde verilen 3 farklı cevapla şekilleniyor.
PMI 0-100 arasında bir değer alır. 0 değeri tüm anket sonuçlarının olumsuz, 100 değeri ise tüm anket sonuçlarının olumlu olduğunu gösterir. Bir örnek yapalım. Katılımcıların yüzde 40’ı olumlu, yüzde 20’si nötr, yüzde 40’ı olumsuz görüş bildirdiyse ; PMI = 40+ (20/2) = 50 olarak hesaplanır.
PMI verisinde eşik değer 50 olarak kabul edilir. Bu değerin altındaki herhangi bir değer küçülmeyi, üzerinde olması durumu ise büyüme gerçekleşeceğine işarettir. Eğer endeks 3-4 ay boyunca 42 puanın altında seyrediyorsa resesyona girileceğine işarettir.
PMI Endeksi 2015 yılından itibaren İstanbul Sanayi Odası (ISO) ve Markit Economics işbirliği ile hazırlanmakta ve aylık bazda açıklanmaktadır.
Sektör kapsamı ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Bizdeki, “İstanbul Sanayi Odası Türkiye- PMI İmalat Sanayi Raporu” olarak açıklanmaktadır.
Buna bağlı 2. rapor “İSO Türkiye Sektörel PMI” başlığı ile yayımlanmaktadır.
Bu raporda; imalat sanayi altında faaliyet gösteren aşağıdaki 10 alt sektör grubunun faaliyet koşulları ölçülmektedir.
- Gıda ürünleri,
- Tekstil ürünleri
- Giyim ve deri ürünleri,
- Ağaç ve kağıt ürünleri,
- Kimyasal, plastik ve kauçuk ürünleri,
- Metalik olmayan mineral ürünler,
- Ana metal sanayi ürünleri,
- Makina ve metal ürünler,
- Elektrikli ve elektronik ürünler,
- Kara ve deniz taşıtları.
PMI, imalat sektörünün ekonomik sağlığını ölçen bir göstergedir. Dolayısıyla satın alma yöneticilerine ve bütün karar vericilere gidişat hakkında fikir verir. Endeks sadece imalat için değil tüm ekonomi için önemlidir. Çünkü imalatın devamı ‘satmak üzere satın alma’ yapan perakende sektörünü de, ‘kullanmak üzere satın alma’ yapan turizm sektörünü de, küresel piyasalara yelken açan ihracat sektörünü de aynı ölçüde ilgilendirir. Satın alma departmanları, ayrı sektörlerde yer alsalar da, şirketlerin ana fonksiyonlarını bünyelerinde toplarlar. Yaptıkları işin kalitesi satışa ve kâra direk etki eder. İyi piyasa araştırması ve ekonomik gidişata ait havanın koklanması bu endeksi güvenilir kılar. Bir başka güven unsuru da, devlet otoritesi veya kamu kurumlarının etkisinde kalınmamasıdır. Zira ankete katılanların seçiminde tek ölçü ‘ülkede hasılatın aslan payını ellerinde bulunduran işletmeler’i temsil etmeleridir.
Ülkemize ait son 11 ayın İmalat PMI verileri:
2020 Ocak 51,3 / Şubat 52,4 / Mart 48,1 / Nisan 33,4 / Mayıs 40,9 / Haziran 53,9 / Temmuz 56,9 / Ağustos 54,3 / Eylül 52,8 / Ekim 53,9 / Kasım 51,40 / Aralık 50,8…
Görüldüğü gibi Nisan ve Mayıs ayları çok düşük seyretse de, daha sonra eşik değer olan 50’nin üzerine çıkılmıştır. Böylece pandemi nedeniyle sanayi üretimindeki sert düşüşten dönüldüğünü görmekteyiz. Son Kasım ve Aralık ayları değerleriyle de tekrar eşiğe yakın seviyeye inilmiştir.
Merkez Bankaları, PMI anketlerine bakarak tahminler yapmak ve kararlar almak zorundadırlar. Zira bu anketler; iş insanları, üst düzey yöneticiler, yatırımcılar ve mali kuruluşlar tarafından da yakından takip ediliyor. Küresel finans piyasalarının da yakın takibinde olması güvenilir bulduklarına işarettir.
PMI verileri ekonominin gidişatına dair öncü bir göstergedir. Örneğin, yılın ilk çeyreğine ait ekonominin büyüme veya küçülme neticelerine en erken Mayıs ayı sonunda ulaşabiliyoruz. Ancak bu veri geleceğe ait sonuçlar üretiyor. Bütün iş planlarını, ister kamu, ister özel sektör olsun, buna göre şekillendirme imkanı oluyor. En önemli özelliği de, her ay yayımlanan ilk ekonomik göstergeler arasında yer almasıdır.
Nisan ayı PMI değeri son 11 yılın en düşük değeriydi. Mayıs ayı PMI değeri yükselmişti ama devam eden ayları da görmek gerekiyordu. Bu bize özel bir durum olmasa da, buradan doğrulmanın ve yükselişe geçmenin ne kadar zaman alabileceği, bize özel bir süreç olabilirdi. Zira bizim kırılganlıklarımız farklıdır.
Diliyorum ki; Haziran ayının olumlu çıkan değeri, Kasım ve Aralık aylarında düşüş gösterse de, yeni yılda yükselişini sürdürür ve en azından 60’lı değerlere yaklaşırız.
Eğer bu gerçekleşirse, pandemi dönemi de tekrarlamazsa, toparlanma sürecine gideceğimiz yol haritasını buradan izleme imkanımız olur.
Ercüment TUNÇALP